DÜNYAYI SARSAN SALGIN

COVID-19 (YENİKORONAVİRÜS) NEDİR?

Yeni Koronavirüs (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Mevsimsel grip belirtileri görülebilir bu yüzden ayırt etmek zordur. Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere diğer şehirlere ve dünya ülkelerine yayılmıştır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır.Şiddetli olgularda zatürre,ağır solunum yetmezliği,böbrek yetmezliği ve ölüm gerçekleşebilir.

NASIL BULAŞIR?

Hasta bireylerin öksürmeleri ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağza temas etmek risklidir.

KORUNMAK İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER

•   El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
• Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
•   Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
•   Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
•   Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
•  Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.

kaynaklar: https://covid19.saglik.gov.tr/tr/

Sizler için Koronavirüsü hakkında Rehber öğretmeni Sinay Çoşkun ile röportaj yaptım iyi okumalar 🙂

Koronavirüs hakkında ne biliyorsunuz bunun bir biyolojik saldırı olduğu düşünülüyor sizce?

”Koronavirüsünün, çinden çıktığını ve şu anlık bir tedavisi olmadığını biliyorum. Resmi kaynaklar da biyolojik bir saldırı olduğuna dair bir bilgi okumadım. bu yüzden yorum yapmayı doğru bulmuyorum.”

Koronavirüs için hangi önlemleri aldınız? ve aldığınız önlemlerin virüsün yayılmasına engel olduğunu düşünüyor musunuz?

”Mümkün olduğunca ‘sosyal mesafeyi’ korumaya çalışıyorum. Özellikle el hijyenine çok dikkat ediyorum. Sadece ihtiyaç halinde dışarı çıkmaya özen gösteriyorum(ihtiyaç alışverişi vs.) bu durumda eldivenim, maskem ve dezenfektan ile önlem alıyorum. Virüsü tamamen engellediğimi düşünmüyorum tabii ki ama elimizden gelen en fazla bu, bireylerde bunlara uyarak duyarlılık oluşturursa virüsün yayılması engellenebilir.”

Sizce türkiye için alınan önlemler yeterli mi?

”Daha iyi önlemler alınabilirdi bence. Çünkü ülkemize birden gelen bir durum değil ve çok fazla önemsenmedi. Bireyler evlerden dışarı çıkmaya devam etti. Bu olay da ölümler başlayınca olayın ciddiyeti kavranmaya başlandı.”

65 yaş üstü insanlara getirilen dışarı çıkma yasağını doğru buluyor musunuz?

”Evet, doğru buluyorum. çünkü bu kesim risk taşıyor daha çabuk hastalanabiliyorlar ve buna rağmen buna uymayan insanlar görüyorum. Genç kesim bu durumda yaş alan bireyleri uyarabilir.”

Bu dönemde korku ve panik yaşayanlara öneriniz nedir?

”Panik ve korku direncimizin düşmesine sebep olabilir. Kendimizi motive etmeli pozitif düşünmeliyiz. kendimizi izole ediyorsak, kurallara uyuyorsak panik yapmaya hiç gerek yok. Bu dönemde ertelediğimiz hobilere yönelebiliriz, ailemizle zaman geçirebiliriz krizi fırsata çevirmek bireyin elinde. son olarak düzenli uykuya, düzenli beslenmeye dikkat etmeliyiz” 

Paniği atlatamayıp psikolojik olarak zarar gören bireyler var. örneğin ‘takıntı hastalığı’ oluşuyor insanlarda, bu durum hakkında düşünceleriniz nedir?

”Evet biz ”Obsesif Kompülsif Bozukluk” olarak adlandırıyoruz. Örneğin: sürekli el yıkama son dönemde sıkça görülen bir durum. Burada ki artış ise kişiye hem psikolojik hem fizyolojik anlamda zararlar vermekte, Dolayısıyla ellerde tahrişler, vücut direncinde kırılmalar görülebilir. Bu yüzden birçok konuda olduğu gibi hijyenin de aşırısı kişiye zarar vermektedir. bu durumu atlatılamıyor ise destek alınması gerektiğini düşünüyorum.” sözleriyle röportajı noktaladı.